16 Temmuz 2010 Cuma

Viktoria...

Beşiktaş'ımızın Vikingur'u elemesi halinde UEFA Avrupa Lig'indeki rakibi Viktoria Plzen olacak. Vİktoria Plzen'in tarihine baktığımızda Çek Cumhuriyeti'nin Plzen şehrinde 1911 yılında kurulmuş olan bir takım. Geçen yıl kendi liglerini 5. olarak tamamlamışlar. UEFA Avrupa Ligi'ne Çek Kupa'sını kazanarak katılmış bulunuyorlar. Viktoria Plzen, 1911'den bu yana isimler değiştirerek var olmuş bir kulüp. İlk kuruldukları isim ile SK Viktoria Plzen iken 1993'de FC Viktoria Plzen olarak isimlerinde karar kılmışlar. Kadrosunda 2 yabancı futbolcu bulundurmaktalar. Diğer futbolcular Çek vatandaşı... Beşiktaş'ımız için iyi bir rakip gibi görünüyor. En azından Vikingur'dan daha zorlu olacağı kesin... 

Kaynak: Wikipedia.

Nasıl Özlemişiz...

Hazırlık karşılaşması tadında geçen Vikingur maçı için söylenecek tek söz bence (en son söyleyeceğimi en başta söylerim her zaman) Beşiktaşı tartmak için ölçü değil. Eminim buna sizde katılıyorsunuz. Sahada Beşiktaş'ın ideal kadrosu olduğunu düşünmemekle beraber, hücum futbolu bekleyen arkadaşların da biraz daha sabırlı olmalarının hem kendi ruh sağlıklarına hemde Beşiktaşa faydaları olacağını düşünüyorum. Keza girdiğim okuduğum yorumlara baktığım kadarı ile; edilen sohbetlere göre yetersiz, atik orta sahaya sahip bir takımın Beşiktaş'ı zorlayacağını dile getirmekteydiler. Haklılık payları var, yok değil. Fakat Vikingur gibi orta sınıf bir takım karşısında da Beşiktaş'ın ideal 11'inin bu olmadığı aşikâr. 


Yalnız dikkat çeken tek kısım bu konu üzerinden hareket edilirse, son adamların hücum futboluna katkıda bulunmaları. Zaten İbrahim Toraman'ın kampta dile getirdiği defans oyuncularına taktiksel yeni bir anlayışın nakşettirildiğide buydu. Defans demişken Erhan Güven'in akıbeti ne olur bilemiyorum fakat Beşiktaş'ta görmek istemediğim bir oyuncu ve yetersiz görüyorum. Ancak yedek olarak görev alabilir bu takımda kanımca. Yiğidi burada öldürürken hakkınıda vermek gerekirse, geçen seneye nazaran bindirmelerini daha sağlam ve ortalarınıda daha isabetli yaptı dün gece. Sanırım biraz kendine "Güven"i geldi Erhan'ın. Defans bölgesinde Ferrari'yi gözler arar sezon boyunca. Keza geçen yıl Sivok ile gayet uyumlu bir ikili oluşturmakla beraber, süpürücü görevini layıkıyla yerine getirmekteydi... 

Quaresma'ya "yıldızlarda penaltı kaçırabilir" diyen spiker'e katılmakla beraber, sanki geçen senenin istekli Nihat'ını gördüm sahada, Quaresma'ya baktıkça... Umarım gol atayım diye hırs kurbanı olmaz. Bana nedense öyle geldi. İnşallah yanılırım. Üzerine ne kadar yorum yapsak boş, tamamen topu ayağına aldığında nefeslerini tutan Beşiktaş'lıları görmek hatta futbol izleyen taraflı tarafsız insanları görmek bir kez daha Q7'nin kalitesini ortaya koyan belge niteliğindeydi...


3-0 net skoruna karşılık Vikingur'un da mücadelesini taktir etmek gerek. Rövanş karşılaşması daha zevkli ve çekişmeli olacağa benziyor. Keza karşınızda kaybedecek hiç bir şeyi olmayan bir rakibiniz varsa... 

Tribünde tekrar o kışkırtıcı bayrakları görmek insanı gerçekten mutlu ediyor. Özellikle Beşiktaş tribünlerine böyle görsel şovlardan daha fazla yakışanı bence bayraklar ve flamalar... Yeni sezonun ilk mücadelesinde herşeyin güzel başladığını görmek Beşiktaş'ıma yakışıyor...