2. yarı ilk yarının takliti gibiydi. Bu takım güzel paslar yapamıyor orta sahada. Bundan herkes müzdarip. Amaçsızca yapılan paslaşmaların neticesini getiricek ne orta var ne de kaleye atılan bir şut... Antrenmanlarda nasıl bir program uygulanıyor çok merak ediyorum diye daha önce bilmem kaç kez değindim durdum. Alınacağımı bilsem gidicem Nevzat Demir'de çalışmaları izlemeye... 2. yarı korner vuruşunda İbrahim Toraman'ın kafa vuruşunda 2 Antalyalı futbolcunun el müdahelesi ve yan hakemin ikazı ile penaltı kazanan takımımız, Bobo'nun 54. dk'da attığı gol ile 1-0 öne geçti. Maçın neticesi de bu oldu. Golden sonra Antalya daha bir saldırgan futbol sergiledi. Yüklenmelere karşılık iyi direndik diyebilirim. Antalyaspor'un sert futboluna karşılık, hakemin daha tölerans tanır edaları da aynı zamanda sinir bozucuydu.
İbrahim Üzülmez ve Ekrem Dağ'ın kanatlarda ne denli etkili olduğu tartışılır. Bence bu aşama da iç oyuncuların daha yardımlaşarak oyunu açmaları gerektiğini düşünüyorum. Keza bir Ernst daha lazım gibi... Velasıl kelam alınan 3 puan'a sevinsem de herkes kadar ortaya konulan futbolu içten içe sorguluyorum. Çünkü ortada bir Beşiktaş var ki; Şampiyonlar Ligi ve Uefa yolunda değil. Bir Beşiktaş var ki; Türkiye Kupası'ndan elenmiş. Elde sadece Lig kalınca ve futbol da böyle olunca olur olmaz insan düşünüyor, bu takımın kaptanlarının yaptığı açıklamalara karşılık nasıl bir şey ortaya çıkacak diye... İç kararıyor dün akşama bakarak. Fakat bir maç ile de yargılamak yanlış olur diyenlere de ; bu takımın sadece lig'de İBB ve Ankaraspor maçlarının oynanmadığını hatırlatarak totalde 17 maç oynadığının altını üstünü çizer karalarım...
Yarın (Bugün) seçim olayına gelince umarım Murat Aksu kazanır !!!