7 Kasım 2009 Cumartesi
Başımız Sağolsun
Mekanın Cennet Olsun İlker Ağabey...
Yenilenmeliyiz
Bazen kabuklarını kırmak zorunda kalırsın yenilemelisindir kendini çünkü eger kendini yenileyemezsen kaybolmaya mecbur bırakılırsın...
İşte içinden geçtigimiz bu günlerde Beşiktaşımızında kendini yenilemesi lazım ama bu yenileme baştan aşşagıya olmalıdır ilk başta başkan ve yönetim yenilenmelidir bu yenilenen yönetim kongre yapısını yenilemelidir kongresi üyesi olmak çok zor olmalıdır ayrıcalıklı bir unvan olmalıdır ve kongre uyesi olanlara bazı sartlar kabul ettirilmelidir,öyle kongre üyesi oldun seçimden secime gel olmaz bir nevi kongre bir meclis gorevi yonetimlerde bir hukumet gorevi gormelidirler ki kongrenin gercek şekilde denetleyecegi yönetim basit hatalar yapmakdan kacınır ve kulubu onca borcun altına sokamaz.kongre yle beraber teknik kadrolar ve futbolcular baştan aşşagıya yenilenmelidir yeni bir alt yapı sistemi kurulmalıdır ve federasyon kararı olsun olmasın ilk 18 de 3 ilk 11 de en az 1 tane alt yapı oyuncusu bulunması zorunlu hale gelmelidir ki bu şekilde alt yapının önemi artar belki ilk yıllarda biraz sıkıntı yaşanır ama ilerki yıllarda alt yapıdan gelen futbolcular gereksiz transferlerin önunu keser alınacak yabancı oyunculara daha buyu butce ayrılır ernst gibi kaliteli oyuncular kulube kazandırılır. Ayrıca bu teknik heyet alt yapı dısındada kulube yeni hocalar kazandırmak için bir okul işlevi gormek zorundadır buda alt yapıyı ve gelecekde a takımı başarılı ve kulubun yetiştirdigi hocalar kazandırarak kulubun gelecegine dair bir güvenlik çemberi kurulmasına neden olur.Bir sistem kurulmalıdır gerek yonetim bazında gerek teknik heyet futbolcu bazında kulup kendi yoneticisini kendi teknik heyetini kendi futbolcusunu yetişdirmeli eksik kalan yerlerede işini iyi yapan kaliteli profesyonelleri getirmelidir ama burda en onemli olan nokta bu oyunculara ve hocalara Beşiktaşlılık iyi ogretilmelidir
Bu yenilik cabalarından sonra tribunler yenilenmelidir.Artık arabesk sarkılarla halay cekme dönemi kapanmalıdır artık tribunlerde reis abi bilmem ne olayı bitmeli bitirlmelidir.ailelerin tribunlere gelmesi saglanmalı,herkesin biletinde veya kombinesinde yazan koltuk sırasına oturtulması saglanmalıdır.Her ne kadarda tribun liderleri bu işleri takım sevdasından yaptıklarını yada başladıklarını varsaysakda gelinen nokta bu işlerin ranta dönüştügünü en azından öyle algılandıgını ve camiaya zarar verdigi gözükmekdedir.kısaca tribunler yenilenmeli ve yenilik harekatı bitirilmelidir
Aksi takdirde gelişen çaga ayak uyduramayıp tarih sayfalarında yerimizi alırız.Bu son barikat,halkın takımı,endustriyel futbola karsıyız gibi populer lafları bırakmalıyız gerçeklerle yüzleşmeliyiz.Her sene tabata gibi bir topcuya 8 milyon eoru verilerek bu söylemler olmaz.artık bu çelişkiden kurtulmalıyız.
Degişen dunyada futbolda degişiyor ve rakiplerimiz bu düzene ayak uydururken biz hala eski zihniyetle başkan seciyor hoca seçiyorsak ve aynı eski zihniyetle tribunlerden arabesk sarkılar soyluyorsak bir yerlerde bazı seyler yanlıs gidiyor demekdir.İşte o yanlışın sonucları basiretsiz bir başkan,yeteneksiz bir hoca,ruhsuz futbolcular ve birbirine girmiş birbirini rantcı olmakla suclayan tribunler
ya yenilenecegiz ya yenilecegiz başka bir alternatifi yok...
6 Kasım 2009 Cuma
Küfür Edenler Gözaltında (?)
Kuddusi Müftüoğlu İstatistiği
Müftüoğlu, 15 kez de Beşiktaş maçlarında düdük çaldı. Söz konusu maçlarda Siyah-beyazlı takım 7 galibiyet, 3 mağlubiyet ve 5 beraberlik elde etti. Attığı 21 gole karşılık ise kalesinde 12 gol gördü.
Trabzonspor-Diyarbakırspor: 1-2
Trabzonspor-Sakaryaspor: 5-2
Çaykur Rizespor-Trabzonspor:1-6
Ankaragücü-Trabzonspor.......:1-2
Samsunspor-Trabzonspor.......:0-4
Konyaspor-Trabzonspor.........:1-1
Trabzonspor-Beşiktaş.............:1-0
Elazığspor-Trabzonspor..........:0-3
Fenerbahçe-Trabzonspor.......:3-1
İstanbulspor-Trabzonspor.......:0-2
Trabzonspor-Beşiktaş.............:1-1
Beşiktaş-Trabzonspor.............:0-0
Trabzonspor-Fenerbahçe.......:0-0
Fenerbahçe-Trabzonspor.......:3-0
Denizlispor-Trabzonspor.........:2-1
Trabzonspor-İstanbulspor.......:2-0
Kuddusi Müftüoğlu'nun Beşiktaş Maçları
Bursaspor-Beşiktaş......:0-0
Beşiktaş-Kayserispor....:0-0
Kayserispor-Beşiktaş.....:3-0
Beşiktaş-Denizlispor......:2-0
Beşiktaş-Gaziantespor....:2-1
Beşiktaş-Gençlerbirliği.....:1-1
Diyarbakırspor-Beşiktaş....:3-1
Trabzonspor-Beşiktaş........:1-0
Beşiktaş-Malatyaspor........:3-1
Malatyaspor-Beşiktaş.........:1-2
Galatasaray-Beşiktaş.........:0-1
Beşiktaş-Diyarbakırspor.....:2-0
Trabzonspor-Beşiktaş.........:1-1
Beşiktaş-Trabzonspor..........:0-0
Beşiktaş-Siirtspor..............:5-1
5 Kasım 2009 Perşembe
Vanlı Müslüm
Dün akşam Yüksel Aytuğ'un hazırlayıp sunduğu "Medyatik" Programında takılı kaldım kanallar arası geçiş yaparken... Takılı kalma sebebi tabii ki bayan spor spikerleriydi. Program akıp giderken Yüksel Aytuğ'un bu vatandaşdan bahsetmesi dahada meraklandırdı doğal olarak. Derken beklenen vtr gösterildi ve güzel ülkemin güzel insanlarına bir yenisini daha eklemiş oldu show dünyası... Yakında her kanalda görürsek şaşırmamak gerek benden söylemesi... Yeni Ajdar'ımız Vanlıııııı Müslüüüümmm... Yok, yok... Ajdar'a rakip Vanlıııııı Müslüüüümmm.... :alkışlayan smile:
TSL 13. Hafta Programı
Y.D.
Gerçekleri gizleyerek veya konuları degiştirerek nereye varılabilir.Stadlarda ilk defa mı küfür ediliyor yöneticilere ki birden ayaklanmaya baslayı verdiniz.Daha 3 hafta önce taraftarları linç edenleri neden tespit ettirmediniz de şimdi çıkmıs küfürü bitirecem küfür edenleride bitirecem diyorsunuz unutmayınız ki her yönetim yaptıklarının hesabını verir ha bugün ha yarın ha gelecekde ama verir.
4 Kasım 2009 Çarşamba
Bir Alkışta Resmi Sitemize...
İnönü Stadının Bıçkın Delikanlısı
Kaçan fırsat
Aslında 2 sene önce çarşı fesedildiginde bu işi bırakacaklardı yanlız kapalıdaki karagumruk ve benzeri olusumlarıda stadlardan cıkardıkdan sonra ve yerlerini yeni nesle bırakıp Beşiktas için mucadeleyi kongrede sergileyeceklerdi.Bu Beşiktaş tribunlerinin kurtulusu olurdu ve basiretsiz yönetimlere hem kongrede hemde tribunlerde daha sert bir muhalefet yapılmasınında önü açılırdı ama olmadı o fırsat kaçtı
bu saatden sonra kırılan vazoyu eski haline getirebilecekler mi ? sorusunun cevabı verilemiyor.
Bruno Cirillo
Geçen cumartesi maçlara bakınırken Paok - Xanthi maçına bir göz atmak istedim. Farklı stili ve sık sık ileri çıkmasıyla dikkatimi çekti kendisi ufak bir araştırma yaptım. Kendisi italyan olup reggina ve inter gibi takımlarda top koşturmuş ve şu anda yunanistan'ın paok takımında futbol yaşantısını sürdürüyor. Futbolcu dediğin birazda deli olur sormuşlar bruno'ya futbolcu olmasaydın ne olurdun diye "gençken hayalim bir porno oyuncusu olmaktı" demiş fantastik bruno yaş 32 olmuş bruno yakışırmı senin gibi italyana olmadı şimdi.
Arnavut İnadımı Var Sende Sayın Denizli
Gerçekten biz ya anlatamıyoruz , ya da bazılarında anlama kıtlığı var. Wolfsburg deplasmanından bir puanla döndüğümüz vakit evimizde oynayacağımız maçta 3 puan alıp potaya girme şansımızın bir hayli yüksek olduğunun herkes farkındaydı maç öncesi ama gel gelelim maça çıkan ilk 11 fabian yokluğunda hernekadar iyi desekte demekki çift forvet olmayınca olmuyormuş.
Aslında anlatmak istediğim konu gayet basit biz ne bir galaktikos real madrid'iz nede bir katalan barcelona ilerde tek forvet bırakıp arkada oyunu yönlendirip oyunun sonucunu değiştiricek oyunculara sahibiz. Şimdi diyeceksiniz ki tabata neye durur , tello neye durur falanca kişi neye durur. Akşam'ki ortasahaya şöyle bir bakalım Serdar Özkan , Fink , Ekrem , Uğur İnceman ve Tabata ilerde tek forvet Bobo şimdi burada oyuncuları özelliklerine kadar anlatırsak kıssadan hisse ekrem fink ve uğur inceman defansif ortasaha görünümde ama akşam fink ikisinden daha çok çıktı hücuma şutlar çekti elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştı diyebiliriz. Tabata varmısın yokmusun ? gibiydi dün gece 2.nci yarı oyuna tello girdi. Tello'dan bu sene hiçbirşey ummaya ve beklemeye çalışmayalım." Ne umutlar beslemişiz be hafız" cümlesini tello için defalarca tekrarlar dururuz. Dakika olmuş 65 - 70 haliylen Allah vergisi yetenek nobre girer oyuna oda bişey yapamaz. Eldeki malzeme ye göre çift forvet başlasaydık ve baskıyı ilk dakikalardan itibaren kursaydık o zaman belki daha farklı olabilirdi. Bobo yalnız oynadığı zaman niye oynayamıyor , nobre girdiği zamanda neden bu kadar gol kaçırıyoruz diye yorumlar yapıyoruz. Evinde oynamanın avantajı ve kaybedecek hiçbirşeyin yokken halen tek forvete olan ısrarın nedendir anlayamadım gitti.
Tabi bunun yanında cumartesi gününüde unutmamak lazım sağolsun federasyonumuz büyük kolaylıklar sağlamış olup maçı cuma değilde cumartesi günü oynamamız için büyük fedakarlıklar yapmıştır. Beş oyuncumuz sakatlanmış bir diğeride mide enfeksiyonu geçirmiş canınız sağolsun dimi temsil etti Beşiktaş sizi avrupa'da emeği geçenlere teşekkürler.
İki Satırlık...
Rengimizi sıyırmışta gitmiş gidenimiz
Nur cemalimizin astarı kalmış bi tek
O da kaşık kadar
Vur kadehi ustam bu gecede sarhoşuz
Kalan sağlar bizimdir acıdan mayhoşuz
İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze
Bundandır böyle dibe vuruşumuz...
İki satır... Evet son iki satır o kadar çok şey anlatıyorki anlayana... Dönüp dolaşıp amaç ne? diye soruyorum kendime dün gecen beri... İstenmediğin yerde durmanın anlamı ne... Hani nostaljik filmlerdeki dublorler kadar da rol yapamaz mı insan...
Patron, kötü çalışan işçisinin işine son verir. Patron, şirketi ayakta tutmaya çalışır. Patron kötü giden işleri düzeltir. Patron, Usta'ya hesap sorar. Bunun gibi meziyetler... Hangisini görebiliyorsunuz aşağıda?
Sistemsizlik
Açık olan bir sey varki oda cok büyük bir kaosdan gecmekde bulunmakdayız ve gecen ki yazımda da belirtdigim gibi bu kongre yapısıyla bu kaos bitirilemez en fazla ertelenir sonra tekrar hortlar
Şimdi burda baskanı hocayı futbolcuları,tribunleri tek tek eleştirmek yersiz olur, günlük basarılarla tatmin olan bir kitle mevcut ve bunu bilen simsarlar kulubu kendi cıkarlarına göre yönlendiriyorlar.Acilen dernek statusunde degişiklik yapılması gerekiyor kulup ya sahıslara satılmalı yada kongre yönetimi secer yönetimde kulubu yönetecek profesyonel bir yönetim kurulunu
bransları kendi alanında uzmanlaşmıs kişilere emanet etmezsek gelecekde hiç yaşanmamıs facia'larla karşılasabiliriz
velhasıl sıkıntı dünkü macda oldugu gibi 3 farklı yenilmek degil,camianın ruhuna işleyen ve her gün kulubu daha fazla kemiren sistemsizlikdir.
İstikrarsızlığın İstikrarı Beşiktaş !
Dün ki kaos hakkında ne kadar sağlıklı yazabilirim şüpheliyim bundan... Bu takımda eksik o kadar çok şey var ki hangisinden başlayacağını bilemiyor insan. Şampiyonluk sonrası bir takım ancak bu kadar dağılabilirdi herhalde...
Bu futbolcuların düzgün idman yaptığından, hatta profesyonel bir idman programı uygulandığından şüpheliyim. Kondisyon yok, 3 pas yok, pozisyon kısırlığı evlere şenlik... Delgado'yu bu kadar özleyeceğimi dün akşamdan önce hiç düşünmemiştim. Bobô - Nobre değil, Bobô x 2 bile bu takımda gol atamaz. İleriye pas taşıma yok, derin pas yok. Bakın dikkat edin, İsmail oyuna dahil olduktan sonra birkaç orta açılabildi ceza sahasına. Boşa açıldı elbet adamımız yoktu. Fakat Bobô, Nobre bu takımda ceza sahasına kadar top taşıyıp yanlara açacaksa Tabata ne iş yapar o zaman bunuda sorgulamamız lazım... Her maç aynı hava takımda, bir değişiklik yok. Forvet adamı defanstan top çıkarsın, yanlara versin, yanlar orta içe dönsün, sonra at Fink'e... Olacak iş değil. Ben ezberledim oyun mantalitenizi akıl ermediği halde mantaliteye... Mustafa Denizli'ye, Demirören ne diyor mağlubiyetler sonrası çok merak ediyorum. Hesap sorulmalı bir teknik direktörden başarılıda olsa, başarısızda olsa... Gerçi Mustafa Denizli sezon itibari ile istikrar abidesi bir takımın teknik direktörü... Gol'ler mumla aranıyor. Kaos aynı kaos. Takım aynı durumda... Değişen ne? Hiçbirşey... İstikrarsızlığın, istikrarını çiziyoruz her anlamda...
Bulunduğumuz durum tamamıyle dibe batmaktan ibaret. Kongre süreci, takımdaki formsuzluk, tribündeki kaos vs. vs...
Dün verilen tepkiyi de anlamsız buluyorum. Bu zamana kadar hep susturuldu bu tribün. Ne olduda dün bağırıldı istifa diye? Ne kadar etkili oldu? Geçmiş dönem başkanlarına yapılan protestoları sorguluyoruz her defasında. Bit yeniği arıyoruz Yıldırım Demirören'e yapılmayanlar için doğal olarak. Bırakın insanları yanlış yönlendirmeyi, doğru zamanlı tepkileri susturdukça size güvenen insanların güvenlerini boşa çıkartmaktan başka elinizde hiç bişey kalmayacak...
Tepki veriliyor başkana, başkanda kabarıyor siz görürsünüz gibisinden... Yakışmıyor... Yeni gelecek başkan ve yönetimin bazı şeyleri göze alarak gelmesi lazım bu koltuğa. Artık Beşiktaş enkaz halinde... Bunun geri dönüşümünü Yıldırım Demirören'in gerçekleştirmesi şahsım adına imkansız. Biz bu takımdan çok şey istemiyoruz...
3 Kasım 2009 Salı
Bu Akşam Ernst Yok !
Bağırsak enfeksiyonu kapan Fabian Ernst, maç kadrosundan çıkarıldığı haberini Lig Tv duyurdu. Buradan geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Fabian'ın eksikliğini zaten kısır olan bölgemizde arayacağız. Bu kötü oldu... Acil Şifalar Fabian Ernst...
Maç kadrosuda bu durumda netlik kazandı:
Hakan
İbrahim Kaş
Sivok
Ferrari
İbrahim Üzülmez
Fink
Uğur
Ekrem
Serdar
Tabata
Bobo
Saldır Beşiktaşım !
Kongre'ye Doğru
Globalleşen dünya doğal olarak futbolunda amatör ruhunu yok etmektedir. Her geçen gün futbola çıkar ilişkilerinin bir yenisi eklenmek dedir bu genelde herkesi etkilemelidir ama bizim önceliğimiz Beşiktaş olduğu için öncelikle kendimizin aynaya bakması gerekiyor.
Daha önceleri gerek futbolcular olsun gerek de yöneticiler olsun futbolun amatör yapısından dolayı, Beşiktaş a hizmet ederlerken artık para, şöhret, itibar, kendi şirketlerine avantaj sağlamak gibi nedenleri göz önüne almak dadırlar.Bu zihniyet kongre’yi ele geçirmiş sadece Beşiktaş sevdalısı oldukları için kongre üyesi olan insanları susturabilmiş en azından bastırabilmiştir.
İşte bu zihniyetle Beşiktaş kongreye gitmek dedir ve taraftar mevcut başkana olan öfkelerinden dolayı kim gelirse gelsin yeter ki yıldırım demirören gelmesin anlayısıyla davranmakdadırlar. Mevcut koşullar göze alındıgında bu kongre yapısından kim kazanarak çıkarsa çıksın Beşiktasın gercek sorunlarına bir care bulamayacakdır çünkü o makama gelme amacı mevcut sorunları yaratan sebeplerdir.
Nasıl ki yıldırım demirörenin baba parasıyla iş hayatında yakalayamadıgı basarıyı,prestiji Beşiktaş başkanlıgını kullanarak yakalama arzusu varsa Murat aksu nunda siyasi hesapları yatmakdadır her iki adayda babalarının gölgeleri altında kalmıs orda ezilmiş ve bunu Beşiktası kullanarak degiştirmeyi ummustur,gerek erdogan demiroren olsun gerek de abdulkadir aksu olsun mevcut işlerini surdurdukce Beşiktas baskanlıgına aday olan oğulları kendi gölgelerinde kalacaktır ve her 2 baskan adayıda Beşiktası kullanarak kendilerini ispat etme amacı gütmekdedirler hele ki yıldırım demiroren son 5 yılın psikolojik sorunlarınıda arkasına alarak hatalıyım diyicegi yerde daha da hırs yapıp adaylıgını koyacagını soylemiştir bu durumun vehametini daha da artıran bir gercekdir
İşte böyle bir havayla Beşiktaş kongreye gitmekdedir ama gerek taraftarı olsun gerekde köşe sahibi beşiktaslılar olsun durumun vehametini kavrayacakları yerde çarsının duru
suyla,Mustafa denizlinin kadro yapısıyla ilgilenmekde dir,bu gelecege dair olan güveni daha da azaltmak da Beşiktasın ölüsünü bekleyen akbabaların iştahını daha bir kabartmakdadır.
106 yıllık koca çınar bugün gelecegini kurtarmak için kahramanlarını beklemekde ama karşısına 2 tane babalarından afferim almak isteyen çocugu bulmakdadır.bunca göstergeye ragmen Beşiktaş taraftarı sadece forumlarda atıp tutmakdadır en aktif olmaya çalısanıda internet sitelerine veda edip günü ve kendi paçalarını kurtarmanın peşine düşmekdedir.
Vel hasıl Beşiktaş kongreye gitmekdedir ve bu kongrenin sonunda uçurum gözükmekde ve Beşiktası o uçuruma taraftarı itmekdedir
Muhtemel 11'ler
Wolfsburg : Benaglio, Schafer, Costa, Madlung, Riether, Hasebe, Josue, Gentner, Misimovic, Dzeko, Martins
Hızlı bir futbol izleyeceğiz... Daha öncede dediğim gibi Almanya'daki gibi tempoyu Wolfsburg'un belirlemediği bir maç en büyük temennim. Kendi sahamızda bunu kabul etmememiz gerekir. Bunun için ne derece özel önlem alınır bunuda Mustafa Hoca çözücek. Kaleye atılan şutların düğümü çözme niteliğinde olacağını düşünerekten, Fabian Ernst ve Fink'in önemli rol oynayacağını belirteyim. En azından beklentim bu yönde.
Yüksek tempolu, tribünsel açıdan son derece kaliteli bir maç olacağı kesin. Bu puanı almalıyız. Hatta bundan sonra tüm puanları almak tek gerçeğimiz.
Başarılar Beşiktaşım !
2 Kasım 2009 Pazartesi
Şampiyonlar Ligi: Beşiktaş - Wolfsburg
Sanırım kaleci Rüştü yarın akşamki karşılaşmada hazır olacak. Diğer sakat oyuncularımızdan Nihat Kahveci'nin karşılaşmada forma giyemeceği netlik kazandı. Nihat'ın oynamasını istediğim kadar, bir yandan da dinlenmesi kendisinede faydalı olacaktır kanısındayım. İbrahim Toraman, İsmail Köybaşı ve Tello oynayabilecek durumda oldukları haberini aldım. Sanırım Mustafa Denizli 2. yarıda Tello'dan yararlanabilir. Kesin kadro konusu yarın netlik kazanacağı aşikar. Bobo'nun görev alacağına seviniyorum kendi adıma. Güzel bir gol ilede beklentimi boşa çıkarmayacağını düşünüyorum.
Eğerki ileride basarsak bu takıma karşı, sağlam kapanan defansımız ile kontra ataklarınıda bastırabileceğimizi düşünüyorum. Hatta ligde bile ileride basmama konusunda, aslında sıkıntımızın büyük çoğunluğunun bu konudan kaynaklandığını görüyorum. Wolfsburg'un 2 bilemedin 3 futbolcusu kilitleri açıcak kapasitede. Bu oyuncuların yakasına 90 dk. yapıştığında çaresiz kalacaklarıda ortada... Almanya'daki gibi oyunun temposunu Wolfsburg'un belirleyeceği bir maç olmaması dileği ile...
Bir senin için güldüm.... Bir senin için öldüm... Sar yüreğini yüreğime...
Saldır Beşiktaşım !
Tarih: 03.11.2009
Saat: 21:45
Stad: İnönü
Hakem: Alberto Undiano Mallenco
Yayın: Star Tv
Diyarbakırspor vs Sivil Toplum Örgütleri
Futbolun içerisinde bir sivil toplum örgütlerimiz eksikti o da katılırsa tam olacak... Diyarbakır camiasında hep bir haksızlık yapıldığına dair sesler yükselmekte Süper Lig'de yer almaya başladıklarından bu yana. Oysa Diyarbakırspor camiası açısından değil, Diyarbakır bölgesinde sürekli bir haksızlık yapıldığını, ayrı-gayrı birşeyler olduğunu düşünen insanlara dair "açılım"lar yapılmakta malum siyasi arenada... Doğal olarak Diyarbakırspor meselesi Futbol'da ki açılımdır. Dİkkatli davranmakta fayda var diye görüyorum.
Canları yandı elbet, ırkçılık olaylarından. Fakat bunun üzerine Hakem Hataları'da eklenince insan hep size mi art niyet be kardeşim diye sormadan edemiyor. Keza daha bu haftasonu Antalyaspor-Bursaspor karşılaşmasında Zapotochny'nin sağ eli, resmen Kaleci Ömer'i engellemeye yönelik ve bu durum maçın sonucuna etki etmiş bir hareket olduğu ortadadır. Bu konu üzerinden hareket edecek olursak, "adalet"i sorgulamak biraz insanın kendi kusurlarını görmezden gelmesine bağlanır. Birşeyler düzeltilmek isteniyorsa, Sayın Çetin Sümer, önce kendi camiasında sorgulama yapmalıdır.
Kısacası, bu işe Sivil toplum Örgütleri karışıcak olursa Türk Futbolunun geleceği açısından hoş olmayacak olaylara gebe kalmak kaçınılmaz olur.
Öz eleştiri yapmadan da olmaz elbette... Öyle yada böyle Çetin Sümer Lig'den çekileceğini açıkladı. Şüphesiz yıllardır hakem hataları yüzünden şampiyonlukları çalınan tek takım Beşiktaş. Tabi Büyük Beşiktaşımızın böyle canı yandığı zamanlardaki tutumu ile kıyaslamak istemem. Ama yıllardır ağzımıza sakız ettiğimiz "Masaya Yumruk Vurmak" eylemini gerçekleştiremeyen Başkanımıza buradan selam olsun...
1 Kasım 2009 Pazar
Oynayana Göre Oynamak
Ki;
Yusuf sol açık, olmadı Bobo sola yakın, Tello oyun kurucu, Ekrem yerine göre ön libero nereye kadar gidicek bilmiyorum. Bu oyuncular buraların adamları değil. İşi bildiğimden mi söylüyorum bunları? Tabiki de hayır. Fakat bu oyuncuların buralarda oynayamayacağını tahmin edecek kadar futboldan anlıyorum. Mustafa hoca bu kafayla giderse bizler kanser olmaya devam edicez. Bir futbolcunun yeriyle sürekli oynanmaz. Antrenmanlarda oynayabilir, fakat maçlar farklıdır. Bunun en açık örneğini yerini benimsemeden oynayan sonraki maça farklı bir yerde görev alarak orayada alışamayan bir kaçtane futbolcumuzu izleyerek anlamak çok basit. Pas yapılamama sebebide budur bence. Nereye kaçıcaklarını nerede duracaklarını forvet hattıda çözemez oldu. Oturmuş bir defansımız var eyvallah... Fakat oturtulamamış bir Ortasaha ve Forvet bölgemizi görmezden gelmesi sayın Denizli'nin garip kaçıyor. Oyunun seyrini değiştiren biz değilde rakip oluyor böylece. Şüphesiz bu takım ile sürekli birlikte olan kendisi. İşin bu yönü zaten insanı bu kadar çıkmaza sokuyor. Hani bazen diyorum, keşke geçen seneki takım ile hiç oynanmasaydı...
Ankaragücü veya Eskişehir gibi oynamayacağı aşikar Wolfsburg'un. Ankaragücü maçında 1-0'a yatabilrsin ama Wolfsburg, Ankaragücü gibi olmaz arkadaş olmaz...
Bir Şeyler Yapmalı...
Formsuz forvet ve ortasaha ile nereye kadar böyle gidicek düşündürücü. Forvet gol atamaz mı ya? Atamıyor işte. Şahıslara indirmek istemediğim bu olay o kadar göze batar oldu ki artık "bunuda ben mi atayım?" dedirtiyor bizlere.
Merak ettiğim konulardan bir tanesi, bu takım Nevzat Demir Tesisleri'nde antrenman yapıyor mu? 3 pas yapılamıyor, hadi attığın top herzaman yerini bulmaz, fakat hiç bir top ayağa değil öylesine benden çıksın da... dercesine veriliyor.
İsmail Köybaşı'nı attığı gol ve gol sonrası sevincinden dolayı tebrik ediyorum.
Bir çeki düzen verilmeli, kulak çekilicekse kulak çekilmeli, kol kesilicekse kol kesilmeli... Her maç bu havada gitmez.