4 Kasım 2009 Çarşamba

İnönü Stadının Bıçkın Delikanlısı


Yanlı medyada aynı söylemler geçen sene Fabian Ernst için yapılmıştı. İş yapmazmış, yaşı varmış, iyi değilmiş, gerek yokmuş. Ama sahanın her yerinde basan koşan pas yapan yeri geldiğinde gol atmaya çalışan bir isim oldu Ernst, kısa sürede taraftarın sevgilisi haline geldi. Beşiktaş taraftarının sevgisini kazanabilmek çok kolay, sadece o kutsal formayı üzerinde taşıman, ve 90 dakika boyunca sahada hiçbir şey yapamasan da iyi niyetli olarak mücadele etmen yeterlidir.


Dün gece Wolsfurg maçını izlerken gözlerim özellikle Hakan Arıkan, Uğur İnceman ve Serdar Özkana takıldı. Bu kadar aciz olmamalı dedim Beşiktaşımın  futbolcuları.


Sahada amaçsızca bir 45 dakikayı heba eden Serdar Özkanı görünce giydiğin formanın hakkını vermiyorsan gençliğine acı be dedim. Bir insan kendini bitirmek, kendisine sövdürmek için bu kadar mı uğraşır dedim.
 
Uğur İncemanı kim ile konuşursam konuşayım bu adama 90 dakika klübede oturan teknik adam nasıl sabretti deniliyor. Hakikaten anlamayamadım. Anlayabilmek gerçekten çok zor.


Hakan Arıkan için fazla bir şey söylemeye  gerek yok. Teşekkür ederiz kendisine Şampiyonlar liginde hatırladığım 3 maçta (Liverpool – Metalist – Wolsfurg ) 15 gol yiyerek eşi benzeri görülmemiş bir başarıya imza atmıştır.


Sayın Denizli hakkında yorum yapmaya hiç gerek yok. Oyuncu değişiklikleri ile takımı şaha kaldırmış. Kenardan takıma büyük bir katkı sağlamıştır. Kendisine teşekkür ederiz.


Bu kadar neden yazdım, esas yazmayacaktım. Kısa yazıp konuyu fazla dağıtmayacaktım ama bayağı dolmuşum anlaşılan. Gece sahada amaçsızca gezinen futbolcuları düşünmekten uyuyamadıysam bunu maçtan eve geldikten sonra içtiğim 2 bardak çaya bağlamak, çaya haksızlık olur diye düşünüyorum.


Sen geldiğinde senin içinde çok atıp tutanlar oldu, yok ağırmış yok istenilen adam değilmiş, gereksiz bir transfermiş dediler, söylendiler durdular. Senin her oynadığın maçta göstermiş olduğun cansiperane topa girişlerin, gerektiğinde tekmeye kafa sokmaların, kimi zaman hırsına yenik düşüp kart görmelerin ile bir Beşiktaşlı taraftar olarak gönlümde taht kurdun. Beşiktaş’ın alt yapısından yetişen çakma Beşiktaşlılar sana baksınlar örnek alsınlar. İyi ki varsın, iyi ki Beşiktaş formasını giyiyorsun.


Ti Amo Mateo Ferrari !


not: alıntıdır. yeni yazarımız sopa'ya teşekkür ederiz.




Hiç yorum yok: