17 Ocak 2010 Pazar

Eksi (-) Artı (+)

Artık şapkadan tavşanı bırakın tüy bile çıkmaz oldu. Kehanetlerin hepsi teker teker yıkıldı. İBB'ye karşı şanssızız kisvesini yakıştırmak kocaman bir aptallıktır. Gol yollarında ki sorunları çözeceğini belirten Denizli'ye buradan önce sistem nedir'i öğrenmesini diliyorum. Transfer ettirdiği adamları da kiraya vererek, alt yapıdan zoraki futbolcular çıkartarak yürümüyormuş değil mi işler? Hatta burada herkes hem fikirdir tek suçlu Denizli değil, komple Beşiktaş camiasıdır... Neden mi?

Nedeni; 6 yıl da koskoca camiadan bir tane muhalefetin çıkmamasıdır. Çıkan muhalefetin de muhalefet kavramından öte, karalama yapmasıdır. Hee gerçi Türkiye'de muhalefet karalama mantığı ile ilerler. İcraatlarını dile getirse onu da taraftar karalar, medya karalar... Nasıl mı?

Örneğin Murat Aksu. Hakkında Beşiktaş forumlarında iyi fikirleride olanlar var kötü fikirleri olanlarda var. Tabii doğal olarak 5 parmağın 5'i bir değil. Örnek verecek olursak; Yıldırım Demirören'de tribünden geldiği söylenen bir isim ama taraftar memnun değil. Taraftar da aynı aşkla seviyor, Demirören'de... Neyse meselemiz bu değil. Mesele son zamanda hele ki kongreye sayılı günler kala artık iyice can sıkmaya başlayan olası Murat Aksu'nun Başkan olarak seçilmesinin getireceği eksiler... Yahu siz yada biz burada ben de dahilim çünkü, 6 yıl da artı (+) olarak ne gördünüz allah aşkına? Lafa gelince belki ben de laf ebesiyim. Neymiş efendim Murat Aksu şort'a bile reklam alacakmış. Almasın mı güzel kardeşim? Ortada tonla borç varken almasın mı? Neymiş Murat Aksu yıldız futbolcu transfer etmeyecekmiş. Etsin mi? Yıldız transferi istemeyen taraftar kitlesi Fener mi? Gs mi? Yoksa abartıyı sever mi oldu Beşiktaş taraftarı? O kadar özümüzden uzaklaşmışız ki sayfalar yetmez herhalde anlatmaya... Son Barikat'ız diyoruz da Barikat olarak ne çekebiliyoruz Beşiktaş'ı kemirenlerin önüne?

Herkes lay lay lom peşine düşmüş, etiket amacı ile gidiyor Beşiktaş'ın peşinden. Ben Barikatçıyım, sen tarikatçı... Olay buna döndü resmen. Şimdi gelip isyan ediyor insan. Borç batağından kurtaracağım vaadi veren bir aday var ortada. Biz ise tutupta diyoruz ki Son Barikat. Tabii AB gibi kriterlerimiz var bizim. Öyle kolay kolay beğenmeyiz hiç bir şeyi... Levi's geçiririz bacaklarımıza, ayakkabımız da Converse'dir. Ama Barikatçılık oynarız ortada... Klavyeden yazarız Son Barikat Beşiktaş! diye...

İnönü Stadını yenileyeceğini vaad edenlere karşı, sponsorların isimleri verilecek deriz. Söz de muhalefet oluruz, barikat oluruz. Prim veririz mevcut başkan'a... Hoş ben de tarafın da olmasam da özellikle bu tribünlere sponsor isimlerin verileceğine dair, Beşiktaş bu durumdayken yapılabilecek de pek bişey yok diye düşünüyorum. Belki göreve gelindiğinde farklı bir bakış açısı ile halledilebilir olay. Bu konu da aceleci davranmamak gerek.

Velhasıl, düzlüğe çıkmamız için sayılı günler kala eksilerini konuştuğumuz bir adayın ne kadar başarılı olacağını düşünür oldum. Mevcut başkana baktığımda da olay daha içler acısı, çünkü 0'ın altında eksi bilmem kaç derece... Kendimizi kaybetmek üzereyiz. Belki de ettik ondan bile emin olamıyorum...

Not: Son Barikat grubuna karşı herhangi bir garezim yok. Hatta tavrım sadece Beşiktaş için laf ebeliği yapanlara karşıdır. Tamamen yanlış anlaşılıyor Son Barikat'ın aldığı tavır. Bunu belirtmek isterim bağnazlara karşı...

Hiç yorum yok: