23 Ocak 2011 Pazar

Akılda Kalanlar

Sevgiliye kavuşmuş olmanın mutluluğu içindeyiz. O'nsuz hayatın heyecanının olmadığını bir kez daha kanıtlamış oldu sezonun ilk buluşması...

                                                   Not: Resim mabedden değil. Fakat pankart tek :)

Ben öyle kafadan 3 atarız 5 atarız demeyi sevmem. Lakin Beşiktaş öyle bir değişim geçirdi ki, insanı beklenti içine sokuyor doğal olarak. Eminim sizde benim gibi uzun zamandır Beşiktaş'ı bu şekilde izlemediniz. İnsanda hayranlık uyandıran bir futbol sergilemeleri hem gözleri hem gönülleri doyurdu. Bu değişimin temel taşları elbette dünya çapında dikkatle izlenen yıldız futbolcuları kadroda bulundurmak. Keza göreceksiniz ki yıllardır varlığı yokluğu tartışılan Nobre'nin gol yollarında etkinleşmesini sağlamış bulunmaktalar. Kendi kalitelerinden etraflarına serper serpe Beşiktaş'ta Schuster kadar teknik görevleri de üstleniyorlar. Oyunu tam saha oynayarak gönüleri mest ediyorlar.

Buradan yola çıkarak, tribünlerdeki futbol açlığını da görmekle beraber, kapalıda ki o ruhun bile "yıllardır ağzı açık maç izlemediğine" şahit oldum. Biz bu oyunu gerçekten severken, karşılığını alamamaktan dem vurur dururduk. Bu özlemi dindirmek için yıllardır dış ligleri izlemekle acaba biz bu işin neresindeyiz diye sorup dururken, o güzide semtimizin takımı çıkageldi karşımıza... İyi ki de geldi...

Maçın teknik taktik olaylarına girmek abes kaçar. Bucaspor karşısında etkin oynayan taraf bizdik. Fakat Bucaspor'un ligin ilk yarısına oranla etkinliğini kaybettiğini, o takım savunması anlayışından uzaklaştığını gördük. Beşiktaş'ın da oyuna top rakipteyken bile hakim oluşu Bucaspor'u kendi ekseni etrafında döndürdü.

Ciddi sınav olarak nitelenmesi elbette olanaksız. Lig'e iyi başlamanın verdiği huzurun tadını çıkarmaya bakarken, ilk ciddi sınavımızın Trabzonspor karşısında olacağını belirtmek gerek. Zaten büyük takımların büyük maçlarda etkinliği şampiyonluğa yaklaştırırken hem kupada ki üstünlüğün lige yansıyacağını düşünüyorum. Trabzon'un dün itibariyle beraberlikle neticelendirdiği Ankaragücü maçından sonra kendi tribünlerinde yaşanan homurdanmalar, Beşiktaşlıya moral üstünlüğü sağlamış durumda. Yine de her ihtimale açık olan bir maç beklediğimi söylemeliyim. Cuma akşamı itibariyle dillendirilen Beşiktaş'ın güzel futbolu (allah korusun) bir beraberlikte yerle bir edilebilecek basın organlarına gebe... Bu işin son noktası olarak gözüküyor. Atılacak başlıklar yapılacak yorumlar şimdiden gözümün önünde... Rehavete kapılacağını düşünen kalemşörlerin şimdiden açacaklarını hazırladıklarını görüyorum. Eğer ki bu noktadan Beşiktaş'a vuracak olurlarsa; rehavetin, bu ligin kat kat gömlek üzeri liglerinden gelen yıldızlara giydirileceğini düşünmeleri tamamen zeka seviyesini belirleyecek etkenlerden bir tanesi olmalı...

Özlemi dindirdik, mutluyuz. Cuma akşamı orada olmanın heyecanı hala gönlümüzde... Uzun zamandır beraber mabedde bulunamadığım arkadaşlarımla olmakta gönlümüzü şenlendirdi. Ki getirdikleri pankartla da emeklerinin karşılığını aldıklarını görmek üzerine cila oldu...

Hiç yorum yok: