21 Kasım 2009 Cumartesi

Hani Fenerbahçe'ye Koyarken...



Malum kalemizi Rüştü korumaya çalışacak. İbrahim Üzülmez, sakatlanan İsmail'in yerine kadroya dahil edildi ki, sakatlanmamış olsaydı bile İsmail'in oynayacağını düşünmüyordum. Klasik Mustafa Denizli hareketleri bunlar. Sanırım kendince işi garantiye almak olarak bakıyor. İbrahim Toraman sağ bek olarak başlayacak, stoperde oynayabilir, burada oynarsa keza Alex'e önlem olarak görev alacak. Denizli'nin kozu Yusuf Şimşek... Umarım kupa maçı gibi erken bir gol ile selamlar bizleri ve Denizli'yi... Ekrem Dağ, Gökhan Gönül ile gönül ilişkisini ne derece sürdürebilecek 90 dk. akşam göreceğiz. Nobre oyuna sonradan dahil mi olur bilemem ki, belki sürpriz yapar Denizli ilk 11'de başlar. Ben Nobre'siz bir maç izlemekten yanayım. Sanki Fenerbahçe daha atik oynayacakmış gibi mi yazıyorum ne?

Ama cidden öyle... Son maçlarda futbolcularımızda bir tedirginlik var. Tutuk maçlar çıkartıyorlar fener'e karşı...İnşallah bu akşam bu olayı tarihe gömeriz... Saldıran bir Beşiktaş izleriz... saldıran bir tribün görüntüsü veririz. Saldırandan kasıt; Başkan'ın varlığını görmezden gelip, 90 dk. boyunca dilimizde takımımızı ateşleyecek tezahüratlar eşliğinde bir tribün izletmek, yaşatmak. 90+4'den sonra saldıralım başkan'a da, öylede olacaktır zaten... 

Maç sonucu ne olur diye istişareye yatmadım dün gece... Ama uykuya dalarken içimden söylediğim tezahüratıda es geçemez ellerim... Seni düşündüm dün akşam yine / Kafam güzeldi içmiştim yine / birde kendimi düşündüm sonra / ölesim geldi senin uğruna / hani dolmabahçe'de yürürken / hani fenerbahçeye koyarken / hani biz pınarbaşı çekerken / işte öyle birşey..

İşte öyle birşey istiyoruz ki koyalaım artık... Arma Aşkına, Allah Aşkına şunların dillerini boğazlarına kaçıralım artık !  Saatte geçmez bugün, akşam olmaz birtürlü...

Saldır Beşiktaşım !


Hiç yorum yok: