15 Mart 2010 Pazartesi

Diyarbakır'ın Geleceği = Türk Futbolunun Geleceği

KARAR TFF'Yİ ZOR DURUMDA BIRAKIR MI?

Kara bulutlar Diyarbakırspor'un üzerinden bir türlü çekilmedi, çekilmeyeceğe benziyor. İBB karşılaşmasında çıkan olaylar neticesinde hakem'in soyunma odasına girip tekrar sahaya çıkmaması ile tatil edilen maç ve ortada neticesinin ne olacağı muamma olarak kalan bir karşılaşma oldu dün. Halbu ki basından takip ettiğimiz kadarıyla karşılaşma öncesi her iki takımı tribünlere çağırmış Diyarbakırspor taraftarları... Gayet dosthane ortamda başlamış karşılaşma... Futbol hayata benziyor her yönü ile...

Olayların başlangıç noktası olarak gösterilen pozisyon Diyarbakır'lı futbolcunun İBB'li futbolcudan aldığı top ve ayağının takılması ile yere düşmesi... Akabinde gol geldi... Taraftar haklı olarak, gereksiz çalınan pozisyona karşı tepki göstermeli. Fakat bunun neticesi sahaya inme olduğunda tepki direkt saldırganlığa girmemeliydi... Yani dün Olimpiyat Stad'ında ister Diyarbakırlı taraftarlar olarak nitelendirilsin, isterse provakotör olarak gösterilsin sahaya inen insanların %100 suçlu oldukları ortada... Tabii onları da anlamaya çalışmak gerekli diye düşünürsek; bir yerde provakotör olduklarını göz ardı edersek, ortada lig'den düşmesi kaçınılmaz bir futbol kulübü var. Ve bu insanlar elbette duygularına engel olamayacak durumdalar. Bu duygu ile hareket ettikleri varsayımı ile çıkarsak yola bu olayların gelişmesi beklentiler arasına giriyor... Tabii şu durumu da göz önüne alırsak; zaten lig'den düşüyoruz, ha sahaya girip düştük, ha yenilip düştük diye düşünmüşler midir acaba? diye soruyorum dünden beri kendime...

Tv'lerde yapılan yorumlar da birbiri ile çelişkili kalıyor. Kanaltürk ekibi "iyi hâl" göz önüne alınmalı diyor. Tabii sayın vali Muammer Güler'in yayına bağlanma etkisi ile midir yoksa ülke'nin bulunduğu "demokratik açılım"dan yola çıkarak mı düşünülüyor yoruma açık... Trt ekibi düşürüleceğini dile getiriyor. Diğer yorumlardan bi haberim henüz ama çelişkili yorumların döndüğü ortamda ne olacağı merak konusu. Sayın vali güvenlik zaafının yaşanmadığını, sahaya giren taraftarların geri çekildiklerini dile getirdi. Tamamen hakem'in kendisinin kararı olduğunu belirtti sayın Muammet Güler. Özel güvenliğin bir nebze suç payından nasibine değindi. Hatta saha komiseri ile irtibata geçip hakeme güvence verebileceklerini belirtmişler. Hakem'in bu güvenceye rağmen maçı iptal etmesi de ilginç kalıyor. Sayın valimiz televizyondan TFF yetkililerinin hakem hakkında soruşturma yapacaklarını belirtti verilen güvencelere rağmen. Elbette bir ilin en büyük İdari amirinin güvencesine rağmen sahaya tekrar dönmemenin açıklaması olmalı hakem tarafından. Akabinde izlediğim Trt'de de Zeki Çol; müsabakanın gidişatını belirleyen, bir nevi sahanın tek şef'i Hakem'dir diyor. Tamamen çelişkili kalıyor bu yorumlar ile hareket edildiğinde... İlerleyen günler Türk Futbolu'nun gidişatı açısından da verilecek kararın örnek niteliğinde olacağını gösteriyor.

Oysa çelişkiye düşmeden verilecek karar TFF'nin hukukunda açıkça belirtiliyor. Buradan ilgili maddeye ve yorumlara ulaşabilirsiniz. Şahsi düşüncem oldu ki "iyi hâl" göz önünde bulunduruldu, geçen hafta Bursaspor karşısında sergilenen tavır bu iyi hâl ile ne kadar alakalı olacak? Diyelim ki Diyarbakırspor lig'de kaldı ve karşılaşma kadığı yerden devam etti. Bu TFF'nin diğer kulüplere tanımış olduğu bir otorite zaafiyeti olmaz mı? Eğer ki verilecek karar Diyarbakırspor'un lehine olursa Türk Futbolunun otorite açısından zayıfladığını görmüş olacağız. Eğer ki Diyarbakırspor lig'de kalırsa buna etki eden nedenlerin akla sığacak tarafı olacak mı? Bence muamma...

1 yorum:

Aram dedi ki...

Bursaspor maçı ve İBB maçının kararı verilsin artık geç olmadan verilecek kararlar diğer takımlarında kaderini etkileyebilir Federasyonun işi zor tahmince bursa maçı tekrarlanır İbb maçıda o anki skorla tayin edilir. kendi düşüncem bu