5 Nisan 2010 Pazartesi

28. Hafta Değerlendirmesi

Beşiktaşımızın etkisiz futbolu ile şahsen tatsız bir hafta geçirdim. Ankaragücü gibi vasat bir takıma karşı etkisiz futbol sergilemek üzücüydü. Bu futbol ile şampiyonluk köprüsünden önce son çıkışa girmemiz içten değil... Diyeceksiniz ki sakatlarımız çok... Evet sakatlarımızın olması alternatifsiz bir Beşiktaş'ı gözler önüne serdi... Bu günleri göremeyen yönetime teknik heyete selam olsun... Daha önce çok dile getirdim burada, yeteneksiz futbolcularla dolu Beşiktaş diye... Özkaynaktan beklediğimiz yeteneklerimizide Mustafa Denizli görmemekte... Zor futbolumu seviyor anlamıyorum ki? Hani heyecan olsun diye mi böyle bir mantık ile hareket ediyor... İlla kıl payı bir şampiyonluk yada galibiyet mi istiyor? Çözmesi zor gerçekten...

Alınan 1 puan sezon sonu kıymete binecek elbet fakat ortaya konan futbolun amaçsız olması araştırılmalı... Ankaragücü'nün bu kadar etkili olmasını da doğal olarak zaaflarımıza bağlıyorum. Yoksa vasat futbol ile bir gıdım ileri gidemeyen bir takım. Sadece iyi konsantre oldukları zaman maçlarda böyle futbol sergiliyorlar. Verilmeyen gollerinin olduğu dillerde gezerken, Beşiktaş'ın verilmeyen penaltısını es geçiyor tüm medya... Üzerine Cumartesi akşamı oynanan Bursaspor-Antalyaspor karşılaşmasında çalınan penaltının "pen-altı" olduğunu dile getiriyorlar. Bu kadar Beşiktaş Düşmanı olmaları da doğal... Hazımsızlar çünkü... Hazımsızlıktan girmişken Bursaspor'un penaltısını kullanan kaleci İvankov'un mimiklerine çok dikkat etmenizi istiyorum. İvankov sanki profosyonel bir futbolcu değilde, bursaspor tribünlerinden alınıp kaleye konmuş bir taraftar gibi... Kendisini taktir ederken, kullandığı penaltıyı bilinçli olarak penaltı noktasında tutmadığını düşünmekteyim... Futbol Federasyonunun yanlış hatırlamıyorsam daha önce tv görüntüleri ile karar verdiği karşılaşma olmuştu... Sanırım tv izlemişlerdir ve bu maçın akibetini belirleyeceklerdir... Tabii bunu yapabilmeleri için sevgili medyamızın rolü yadsınamaz... Bursa-Antalya maçının bariz hakem ve kural hataları ile geçmesi sadece Beşiktaşımızı değil tüm takımları etkilemiştir... Hatta yukarıda değinmişken TFF'ye, ben şahsen bursaspor karşılaşmasına dair negatif bir karar çıkaracaklarını düşünmemekteyim... Volkan Şen'in es geçilen kırmızısı, üzerine Antalyaspor'lu futbolculara gösterilen alakasız sarı kartlar ile katledilmiş bir maç geçti cumartesi...

Fenerbahçe'nin dün gece aldığı 3 puan üzerine söylenecek pek söz yok... Kulüp başkanları konuştuğu sürece Fenerbahçe'nin sırtı yere gelmez... Hak mahrumiyetine tabî tutulsada başkanları...

Beşiktaşımızın yeni yönetiminin suskun durması düşündürücü... Geçmişteki hataları tekrar etmeyeceğinin sözünü veren sayın Yıldırım Demirören'in hala ne beklediğini anlamak zor. Umarım zoraki değil de; zorakiden kastım Beşiktaş İstişare Heyetleri, kendi istediği için düzgün ve etkileyici açıklamalar yapar...

Bu haftasonu Trabzonspor'u İnönü Mabedinde ağırlıyoruz... Sakatlarımızın olması en büyük dezavantajımız... Burada dile getirmek istediğim bir şey de şu ki ; Fenerbahçe maçı öncesi Trabzonspor karşısında 3 sarı kartlı futbolcularımızın çokluğu ve sakatlarımızın oluşu karşılaşma öncesinde göze batan tek unsur. Ve inanın ki katledildiğimiz bir maç izlememek elde değil şimdiden... Hakemlerimize güvensizliğimiz sonsuz vesselam.

Herkese iyi haftalar, saygılar...

Fotolar forzabesiktas.com'dan alıntıdır.

Hiç yorum yok: