9 Nisan 2010 Cuma

Sözleşmeye 1, Gönüle 5...

Mustafa Denizli ile anlaşma sağlanması bir çoğumuzda soru işaretleri çıkarttı ortaya.. Sanırım basının da "gaz" etkisi yüksek etki etmekte bu duruma...

Bakıldığında bu sezon'a Mustafa Denizli ile kötü başlangıç yaptık. Gol sorununu şu zamana kadar oy
nadığımız her maçta yaşadık. İstatistik olarak üstünlük sağladığımız karşılaşmalar buna; Türkiye Kupası, Şampiyonlar Ligi, Turkcell Süper Lig maçlarıda dahil olarak, iki elin on parmağını geçmeyecek kadar az demek mümkün. Gençlere şans tanımaması ve forvet hattını fazla çalıştırmaması da göz önüne alındığında Mustafa Denizli başarıları ile kıyaslandığında "tesadüfi" bir çalıştırıcıdan öteye geçmiyor kimilerine göre... Eyvallah... Transferde "ego"larına yenik düşen bir başkanımızında olduğunu hatırlatarak, geçen sezon yarısında gelen bir teknik direktörün "selef"inin kalıntıları ile "şampiyon" yaptığını düşünen insanlarda var... Eyvallah... Geçen sezon sonunda sözleşme yenileyecek mi yenilemeyecek mi gibi düşüncelere boğduğunda gündemi, akabinde sözleşme imzalamasıyla, "naz"a çekti diyen bünyelerde mevcut... Eyvallah... 2009/10 sezonuna dair ulaştığı başarıları saymak şuan için imkansız... Ha bir tek Old Trafford'da Manchester'a karşı kazandığımız 3 puan var... Eyvallah... Özellikle sezon başından beri "rotasyon"a uğrattığı Beşiktaş kadrosu en belirgin özelliği Denizli'nin...

Peki Mustafa Denizli neden 3 büyükleri şampiyon yapabildi? diye soruyor insan, bu kadar eksi'ye rağmen... Düşündürücü bir durum çıkıyor ortaya...

Mustafa Denizli'de benim gördüğüm olumlu yönlerden en belirgini, "basın"ı susturacak nitelikte bir kişiliği olması... Hatırlayın Ertuğrul Sağlam dönemini... Ve basın'ın bize karşı yaptıklarını hak vereceksiniz... Bir diğer özelliği ise, "büyücü" , "sihirbaz" oluşu, şapkadan "tavşan" çıkartması...

Denizli'nin gençlere şans tanımaması en olumsuz yanı... İşini garantiye almayı seven bir insan olduğunu düşünüyorum herkes kadar. Ki, sayın Denizli'de yaptığı kontratlar ile de bunu kanıtlar nitelikte hareket ediyor. Bu aşama da okuduğum haberin yalancısı olarak, gönülden 5 yıl bağlandığını belirten Denizli'nin 5 sene içinde olası gençlere şans tanımamasını düşünürsek, "Eyvah" dememek elde değil. Necip Uysal'ı kadroda tutarsa; Ali Kuçik 24, Can Erdem 28, Batuhan Karadeniz 24, Cumali Bişi 23 ve Necip ise 24 yaşlarına tekabul eder ki forma bulmamaları imkansız hale gelir. Tabii burada kiralık olarak başka takımlara gönderilmemeleri veya satılmamaları şartı aranmalı... Bunlar gerçekleşir ise Mustafa Denizli'nin gençlere şans tanımayan bir hoca olarak anılmasınıda kendi stiliyle gerçekleştirecek olması kaçınılmaz olur. Zihinler de gençlere şans tanıyan, 3 büyükleri şampiyon yapan tek Türk teknik direktör olarak tarihe geçmesi mümkün hale gelir. Muhalefetine karşılık olumlu olarak bir iş gerçekleştiği için şanslı olmalı... A2 takımındaki gençlerimizden en şanslı olanı ise kanaatimce Can Erdem... Ağabeyi Yusuf Şimşek'in yaşı ile kıyaslama yapılırsa en garanti futbolcu olarak göze batıyor, gelecek 5 sezon içerisinde...

Şahsi görüşüm şudur ki, 2009/10 sezonuna kötü bir başlangıç yaptık... Çeşitli sebepleri var elbet... Bunda teknik ekibin pay sahibi olması kaçınılmaz... Yönetimimizinde öyle... Şayet bu takımdır 2008/09 şampiyonu ve bu takımdır ki 2009/10 sezonuna yurt dışı kampı yapmadan, Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri'nde hazırlanan... Psikolojik olarak düşünüldüğünde hangimiz değişikliğin iyi gelmediğinden bahsedebiliriz?... Beşiktaş'ta kangren olan tek nokta statü olarak yönetim olduğu aşikârken, teknik ekibinde bu yönde seyir halinde olmasını neden insanlar normal karşılayamaz anlamış değilim...

Not: Tat katmak amacı ile yazılmış bir yazı olarak görünüz...

Hiç yorum yok: