10 Kasım 2009 Salı

Çelişki


Sayın Hakan Aksoy'un röportajını okudum. Ajansspor.com güzel bir iş becermiş. Yazıyı okuyunca insan çelişkide kalıyor biraz. Fakat, benim takıldığım mesele yazıda bahsi geçen mesele... Şudur ki, Hakan Aksoy: "Dönüyorum futbol okulumuza..
Afrika’dan Endonezya'ya, İngiltere'den Frankfurt'a kadar her yere açıldı. Bu da bir gelir kaynağı. Nerden baksan totalinde 2 trilyon para girişi yapıldı. Orada okuyan, top oynayan çocuklar Beşiktaş forması giyiyor. Yeni alt nesil yetiştiriyoruz. Niye bu gözle bakılmıyor" demiş...

Şimdi Hakan Bey'e katılmamak elde değil, güzel işler yapıldığı aşikar. Basit belden alta vurma yazısı yazmak istemiyorum. Fakat buna mecbur bırakılırken,  soruyorum. PAF takımdaki oyunculara ne kadar şans tanındı? Bunun için mi Rıdvan'ı transfer ettiniz? Rıdvan'dan kastım oynatılmaması... Özkaynak için yırtınırken bizler, bunu atağa kaldırıcak bir teknik direktörü getirdinizde bizler mi görmedik?

Sayın Aksoy röportajda bir çok konuya değinmiş hepsini tek tek cevaplamakda elbette mümkün. Yazının belirli kesitlerinde Beşiktaşımızın Yönetiminin ne denli kopuk, iletişimsiz olduğu ortada.

Taraftarın küfür meselesine değinirken cevaben fikrimi belirteyim, elbette küfür hoş değil, şahsa indirgendiğinde suç teşkil etmekte. Şimdi göz önünde küfürün olma sebebini yönetimin kendi zaafiyetlerini örtbas etme politikası olarak algılıyor bünye.. Keza Beşiktaş tribünleri, defalarca ara arada olsa yönetimi gayet medeni bir şekilde istifaya davet etmiştir. Her seferinde kulak tıkayan yönetim olmakla beraber, Sayın Yıldırım Demirören'in "Tribünler yönetimleri seçmez" gibi tabir ettiği sözleride Beşiktaşlıların hafızasındadır. Herkes farkında herşeyin. Emeklerinin karşılığını almak isteyenlere elbette lafımız olmaz, saygıda sonsuzuz. Ama bu meseleyi kavga haline getirende karşılıklı çatışmaya sokanda ortadadır. Varın orasını siz bulun...

Röportaj için buradan...

Hiç yorum yok: